E-Ticarette Yapılmayacak 9 Hata

E-ticaret sitesi açmak kolay. Asıl zor olanı e-ticaret planlaması yapmak, bir strateji belirlemek ve online pazarlamaya odaklanmak. Daha önceki yazılarımızda işin strateji boyutuna kısaca değindik. Sırada Google arama motoru optimizasyonu (SEO), sosyal medya ve dijital pazarlama kampanyaları var. Girişimcilerin e-ticaret atıldıklarında yapmaması gereken 10 basit hatayı aşağıda sıralıyoruz.

SEO’dan başlayalım

Hata 1: Bütün anahtar kelimeleri kullanmak

Çok değil, 2013 yılına kadar Google arama sonuçlarında üst sıralarda görünmenin en iyi yolu web sayfalarında ilgili anahtar kelimelerin tamamını kullanmaktı. Ancak günümüzde Google çok sayıda anahtar kelimeyi cezalandırıyor. Sadece hedef kitle, ürün ve sektörünüzle en alakalı anahtar kelimeleri kullanırsanız sizi arama sayfasında üstte gösteriyor.

İpucu: Anahtar kelime sayısınız sayfadaki toplam kelime sayısının yüzde 1’ini geçmesin.

Hata 2: Tüm bağlantıları eklemek

Eskiden web sitesi yöneticileri sayfalarına alakalı alakasız olabildiğince çok bağlantı ekliyordu. Ancak Google 2014’te yayınladığı Penguin güncellemesi ile bu tür kurnazlıkları da cezalandırmaya başladı ve artık sadece sitenizle alakalı linkleri dikkate alıyor.

İpucu: Sitenizde gerek ürün incelemeleri, gerekse kurumsal blog olarak hedef kitlenizle alakalı, orijinal içerik üretin. Ardından bu sayfalara bağlantı verin. Sektörünüzle ilgili önemli yazılara da dış bağlantı verin. Backlink olayında buna odaklanın ve tüm yazılarınızın linklerini tek yazıda vermeyin.

Hata 3: Google’da 1. sıraya yerleştim, işlem tamam!

Yok öyle bir şey. Google arama sonuçlarında günlük, hatta anlık rekabet var. Üst sıraya yerleşmeniz aslında üst sırada yerinizi korumaktan daha kolay. Siz de ivmeyi korumalı ve gittikçe daha iyisine odaklanmalısınız. Bunun için de sürekli değişen SEO kurallarına adapte olup yeni taktikler uygulamanız gerekiyor (görseller ve videolara da SEO yapmak gibi).

İpucu: SEO kampanyalarınız hiç bitmeyen bir yolculuktur ama Google asıl organik, orijinal ve kaliteli içeriğe değer veriyor. İster görsel, ister yazı, ister video, ister ürün incelemesi ve isterse reklam olsun kendi yarattığınız alakalı içeriğe odaklanın.

Şimdi Tıklama Başına Ödemeye (PPC) geçelim

Hata 4: Param yok, online satış yapmıyorum

PPC yalnızca yanlış kelimeler için teklif veriyorsanız pahalıdır. Elbette rekabet arttıkça fiyatlar da artar. Asıl marifet satışlarınızı artıracak doğru uzun ve kısa kuyruklu anahtar kelime kombinasyonunu seçmek ve reklamlarınızın kendini amorti etmesini sağlayarak bütçenizi aşmasını önlemek.

Reklam kampanyalarına ayda 1000 TL harcamak ilk bakışta pahalı gelebilir. Ancak ayda 1000 TL size 100 tıklama ve 5 yeni müşteri getiriyor ve bunlar da 5000 TL’lik alışveriş yapıyorsa Reklam Harcamaları Getiriniz (ROAS) artacaktır.

İpucu: Reklam teklifleri otomatik bir süreç ve bu nedenle durumu doğru bir şekilde izlemeniz gerekiyor. Uygun analiz programları kullanın ve sürekli olarak işin başında durup tekliflerinizi gerektikçe yenileyin.

Hata 5: Markam için kampanyaya gerek yok

Tabii ki var! Yoksa rakiplerinizin nasıl önüne geçeceksiniz? Nike, Adidas, Apple, Kellog’s hep reklam veriyor çünkü büyük marka olmayı reklamlara borçlular. Özellikle de yerel rekabet ve yurt dışı markalara karşı öne çıkmak için reklam vermek zorundalar. Yoksa herkes orta ölçekli ucuz markaları alır ve kimse büyük markaların adını duymaz.

İpucu: Aylık, üç aylık ve yıllık satış hedeflerinize göre kampanya belirleyin.

Hata 6: Organik aramada 1 numarayım, reklama gerek yok

Organik aramalarda yukarıdaki mantık aynen geçerli. Rakibiniz de organik gösterimlerde iyiyse ve üstüne reklam veriyorsa sizi geçer.

Sıra sosyal medya yönetiminde

Hata 7: Negatif yorumlara cevap vermeyin

Herkes ürününüzle ilgili olumsuz eleştiri yapabilir, ama hep susarsanız insanlar sizi beğenmeyenlerin haklı olduğunu düşünür. Üstelik insanlar size yazmak için vakit ayırıyorsa sizin de cevap vermek için vakit ayırıp hedef kitleye değer verdiğinizi göstermeniz lazım. İster olumlu ister olumsuz eleştiri olsun bu böyle.

İpucu: Sosyal medya iki yönlü iletişim ve aynı zamanda şov yapma yeridir. Mesele nasıl şov yapacağınızda: Öncelikle yapıcı eleştirilere yanıt verin. Mümkün olduğunca özür dilemekten kaçının ve kendinizi suçlu göstermeyin ama haklısınız demekten de kaçınmayın.

Haklıysanız karşı tarafa yanılıyorsun demeden kendi durumunuzu savunmaya geçmeden açıklayın. Ara sıra şakacı bir ifade kullanabilir veya hatamızı düzeltiyoruz da diyebilirsiniz. Elbette bu küfürlere ve saldırılara cevap vereceğiniz anlamına gelmiyor. Haksızlığa karşı müşterileriniz de sizi savunabilir.

Hata 8: Sosyal medya ve içerik pazarlama aynı şeydir

Alakası bile yok. Şöyle söyleyelim, sosyal medyada insanlar markalarla konuşuyor. Peki müşteriler reklamlarla, videolarla, blog yazılarıyla konuşuyor mu? Daha net bir ifade ile: Sosyal medya içerik paylaştığınız mecralardan biridir.

İpucu: Sosyal medya iki yönlü iletişim mecrasıdır. Orada içerik paylaşırsanız insanların cevap verebileceğine hazırlıklı olun. Soru sorarsanız yanıt alırsınız ve alaycı dil kullanırsanız alaycı cevaplar alırsınız. Bunların hiçbiri yanlış değil ama markanızın iletişim tonunu siz belirleyeceksiniz.

Hata 9: Sosyal medya iletişimini şirket içinde yapalım

Elbette sosyal medya iletişimine ayıracak kadronuz, bütçeniz ve uzmanlığınız varsa bunu yapabilirsiniz. Ancak sizin işiniz ne? Siz girişimci misiniz, sosyal medya ajansı veya dijital iletişim danışmanı mısınız? Ana işiniz nedir? Bütün mesele buna karar vermekte.

İpucu: Günümüzde dijital ajanslar bile sadece PPC reklam işini üzerine alıyor ve sosyal medyada dış kaynak veya yönetilen hizmetler kullanıyor. Aynı anda pek çok işi verimlilikle yapmak zordur ve sosyal medya ciddiye alınması gereken bir iştir.

E-ticaret işiniz için online pazarlamada bu 9 noktaya dikkat eder ve iyi planlama yaparsanız kendi sektörünüzde başarı şansınızı artırmış olacaksınız. Peki siz girişimcileri hangi hatalara karşı uyarmak isterseniz? Hemen aşağıda yazın.